HUKUK SİSTEMİNİ YENİDEN DÜŞÜNMEK: METAVERSE EVRENLERİNDE OLASI HUKUKİ PROBLEMLER
Blockchain teknolojisinin hayatımıza katmış olduğu kripto para (coin veya token), NFT (Non-Fungible Token) gibi kavramlar ile birlikte sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik teknolojileri gelişmeleriyle son günlerde "Metaverse" kavramı gündemi meşgul etmeye başladı. Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg'in açıklamasıyla birlikte başta teknoloji şirketleri olmak üzere tüm sektörler METAVERSE alanında yer almak adına bir yarış içerisinde kendilerini buldular.
90'ların sonlarında yaşanmış olan internet devriminden sonra Blockchain teknolojisi altyapısı ile oluşturulacak Metaverse projelerinin günümüzde yeni bir teknolojik devrim niteliğinde olduğunu söylemek yerinde olacaktır.
Bununla birlikte, her yeni teknolojik gelişmede olduğu gibi Metaverse dünyası da kafa karıştırıcı ve bilinmezlikleri içerisinde barındırıyor. Metaverse tam olarak nedir? Şu anda hangi Metaverse evrenleri mevcut? Metaverse evrenine ilişkin regülasyonlar olacak mı? Metaverse evreninde oluşabilecek olası hukuki problemler nasıl çözülecek?
Metaverse kullanıcılarını hangi tecrübelerin beklediğini ve olası hukuki problemlerin çözümüne dair fikir yürütülebilmesi için öncelikli olarak Metaverse kavramının ve Blockchain teknolojisinin somutlaştırılması gerekmektedir.
Metaverse Nedir?
Metaverse, Meta Şirketi CEO'su Mark Zuckerberg tarafından "internetin yerini almayı, sanal hayatı gerçek hayatla birleştirmeyi ve herkes için sonsuz yeni oyun alanları yaratmayı amaçlayan bir sanal gerçeklik yapısı" olarak tanımlanmıştır. 2021 yılında şirketinin adını "META" olarak değiştirdiğini ilan ettiği ve Facebook Horizon World isimli Metaverse projesinin tanıtımını gerçekleştirdiği toplantıda Mark "İnsanları yeni yollarla bir araya getiren şeyler inşa ettik. Sosyal sorunlarla mücadele etmekten ve kapalı platformlar altında yaşamaktan çok şey öğrendik ve şimdi öğrendiğimiz her şeyi alıp bir sonraki bölümü oluşturmaya yardım etmenin zamanı geldi. Enerjimizi dünyadaki herhangi bir şirketten daha fazla buna adadım. Gelecek hayal edebileceğimizin ötesinde olacak." ifadelerini kullandı. Mark Zuckerberg'in bu açıklamaları üzerine tüm dünyanın gözü Metaverse projelerine yöneldi.
Mark Zuckerberg'in tanıtmış olduğu Metaverse konseptinde sanal gerçeklik içerisinde kendilerine "avatar" seçen kişilerin, mülk edinme, ofis toplantılarına katılma, etkinliklerde yer alma, çevrimiçi görüşmeler sağlamak gibi günlük hayata ilişkin pek çok aktiviteyi sanal dünyada da gerçekleştirme imkânına sahip olduğunu görmekteyiz. (https://www.youtube.com/watch?v=b9vWShsmE20)
Peki neden insanlar gelecekte günlük hayatlarındaki aktivitelerini bile sanal bir dünyaya taşımak isteyecekler? sorusunu ise ancak Web 3.0 teknolojisi ile internetin dönüşümünü anlamaya çalışarak cevaplayabiliriz.
Metaverse aslında uzun yıllardır hayatımızın başrolü haline gelmiş olan internet teknolojisinin yaşadığımız çağda dönüşmüş olduğu ve gelecekte de hayatımızın bir parçası olarak var olacak olan Web 3.0 teknolojisinin bir yansımasıdır. İnternetin gelişim süreci tarihsel olarak Web 1.0, Web 2.0, Web 3.0 olarak adlandırılmaktadır.
Web 1.0 teknolojisi, internetin ilk ortaya çıkışıyla birlikte sürmüş olan ilk nesil olarak tanımlanabilmektedir. Web 1.0 kapsamında, sadece HTML adı verilen internet dokümanı oluşturma formatında yazılmış kullanıcılara yalnızca bilgi vermeyi amaçlayan statik Web sayfaları bulunmaktaydı. Web siteleri/ uygulamalar kullanıcı ile etkileşime girmemekteydi.
Web 2.0 teknolojisi kullanıcıların etkileşime girebildiği, erişim sağlayabildiği, düzenlemeler yapabildiği, paylaşım içerisinde olabildiği bir nesli ifade etmektedir. Günümüzde yoğun bir şekilde kullanmış olduğumuz Facebook, Twitter, Instagram, Youtube vb. sosyal medya siteleri, e-ticaret siteleri, mesajlaşma uygulamaları vb. Web 2.0 teknolojisinin kapsamına girmektedir. Bu dönemde radyo ve televizyon üzerindeki reklamcılık faaliyetleri internet ortamına aktarılırken bilgi akışının da internet üzerinden sağlanması yaygınlaşmaya başlamıştır.
Web 3.0 teknolojisi ise, herhangi bir sunucu ya da platformun aracı olmadığı, kullanıcıdan kullanıcıya iletişimin sağlandığı büyük oranda yapay zeka ve blockchain teknolojisi üzerine dayanan yeni nesil internet teknolojisidir. En önemli özellikleri merkeziyetsiz bir yapıya sahip olması, donanım ihtiyacının yerini network ve bulutların alması, kişilere veya kurumlara duyulan ihtiyacın yapay zekaya devredilmesi olarak ifade edilebilir.[1] Web 3.0 teknolojisi Metaverse için de altyapı hazırlamaktadır.
Metaverse yeni bir konsept olmasına rağmen Metaverse oluşturma çabaları yıllardır devam etmektedir. İlk defa 2003 yılında "Second Life" olarak piyasaya sürülen çevrimiçi platformda insanların avatarlarıyla bir araya gelebildikleri bir evren yaratılmıştı. Bunun dışında Fornite ve Roblox gibi oyunlar, oyuncuların kapsamlı bir sanal dünyada dünyanın dört bir yanından diğer oyuncularla çeşitli sanal deneyimler ve etkileşimler yaşamalarına olanak tanımaktaydı. Milyonlarca oyuncuya sahip olan Fortnite'ta 2019 yılında gerçekleştirilen Travis Scott konseri 12.3 milyon kişi tarafından izlendi. [2] Tüm bu gelişmeler ile birlikte Covid-19 pandemisi sırasında tüm dünyada insanlar sağlık riskleri sebebiyle azalan kişisel etkileşimlerini çevrimiçi eğitim ve toplantılar ile sürdürdü. Bunun üzerine Facebook, "Horizon World" evreninin bir parçasında "workroom" ismiyle tasarlanmış olan toplantı odalarını kullanıcıların avatarlarla katılmalarına olanak tanıyan bir sanal dünya olarak tanıttı.
Ticaret, eğitim, eğlence gibi insanların birbirleriyle sürekli olarak etkileşim içerisinde bulundukları alanların sanal bir dünyaya taşınmaya başlaması, insanın etkileşimde olduğu her alanda olduğu gibi Metaverse içerisinde de hukuka aykırılıkların meydana geleceğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Metaverse içerisinde meydana gelebilecek hukuka aykırılıklar gelecekte hukukçuların çözüm üretmesi gereken alanlar olarak karşımıza çıkacaktır. Bununla birlikte, birçok alanın sanal dünyada kendine yer edinmeye başlamış olması avukatlık mesleğinin de yakın gelecekte bu dünya içerisinde nasıl konumlanacağı tartışmalarını da beraberinde getirecektir.
Metaverse İle Birlikte Meydana Gelebilecek Olası Hukuki Sorunlar Neler Olabilir?
1. Yeni Bir Fikri ve Sınai Mülkiyet Kavramı Ortaya Çıkacak Mı? Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Korunabilecek?
Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku alanındaki anlaşmazlıkların Metaverse ve diğer Web 3.0 projelerinde ortaya çıkabilecek hukuki sorunlar arasında belirgin bir şekilde yer alacağı öngörülmektedir. Mesela, Haziran 2021'de Damon Dash ve Jay-Z'nin ortaklaşa kurdukları Roc-A- Fella isimli plak şirketi, ortaklarından Damon Dash'e Jay-Z'nin Reasonable Doubt isimli albümünü NFT olarak satmak istediği için fikri mülkiyet hakkı ihlali sebebiyle dava açtı. SuperFarm isimli platformda satışa sunulan NFT'nin satışı gerçekleştiği takdirde albümün gelirleri satın alan kişiye geçecekti. Roch-A- Fella Records, yalnızca bir Reasonable Doubt albümünün bulunduğunu ve onun fikri mülkiyet haklarının da değiştirilemez olduğunu iddia ederek SuperFarm'daki açık arttırmayı iptal ettirdi. Diğer yandan, Dash, Roc-A- Fella Records'daki kendine ait hisselerini satmak istediğini ve Jayz-Z'nin zaten NFT satıldıktan sonra da albümdeki haklarına sahip olacağını belirttiği bir savunma sundu.
Diğer bir örnek ise, Fortnite geliştiricisi Epic Games'e bir Koreograf, şirketine ait olan dans hareketlerinin oyun içi satın alma olarak kullanılması sebebiyle tazminat davası açtı. Davada; "Epic'in şirketi hak sahibi olarak belirtmediğini veya kayıtlı koreografiye dayalı çalışmaları kullanma, görüntüleme, çoğaltma, satma veya oluşturma için izin almadığı" iddia edildi. Koreograf dans hareketlerini karşılaştıran bir videoyu Youtube'a yükledi. (https://www.youtube.com/watch?v=vXYDr9o_FJY&t=15s)
Metaverse içerisinde başka mecralar için önceden lisanslanmış veya edinilmiş fikri ve sınai mülkiyet haklarının kullanılması, öncesinde elde edilen fikri ve sınai mülkiyet haklarının genişliği ve kapsamı hakkında yeni sorular ortaya çıkaracaktır. Usulüne uygun olarak alınmış olan bir lisansın blockchain teknolojisi düşünüldüğünde metaverse dünyasını kapsayıp kapsamayacağı veya nasıl korunacağı bir soru olarak karşımıza çıkacaktır. Örneğin, Metaverse içerisinde markalara ait reklam çalışmalarında kullanılacak olan şirket logoları vs. ya da bir markaya ait benzer tasarımların kullanılması halinde fikri ve sınai mülkiyet ihlali söz konusu olacak mıdır? Mahkemeler aynı reel dünyada olduğu gibi Metaverse evrenindeki ihlalleri de göz önünde bulunduracak mıdır?
Gelecekte mesela Metaverse evrenindeki avatarlar için tasarlanmış olan kıyafetlerin bir markanın ürünlerinin taklidi olması ya da bir toplantı odası mobilyalarının herhangi bir markayı anımsatıyor olması dava sebebi olabilecektir. Bu eylemi gerçekleştiren kişilerin "anonim" bir kimlik olması veya NFT ile üretilen verinin bulunduğu soğuk cüzdan sahibinin kim olduğu bilinmiyor ise nasıl hareket edilecektir?
Metaverse tabanında fikri mülkiyet hakları ile ilgili sorunların neler olduğu henüz net olmasa da NFT'lere dair şimdiden bir dizi fikri ve sınai mülkiyet anlaşmazlığı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Buradan yola çıkarak Metaverse'te bu konuda ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların daha fazla olacağını söylemek yerinde olacaktır.
Bu nedenle hukuki olarak Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakkı tanımının kapsamı Metaverse'ü de kapsayacak şekilde geniş yorumlanmalı, şirketler ve lisans hakkı sahipleri de Metaverse ve Web 3.0 teknolojisindeki kullanım için gerekli fikri mülkiyet haklarına sahip olup olmadıklarını değerlendirmelidir.
2. Hukuki Sorumluluk Kime Atfedilecek?
Kripto Paralarda tecrübe edildiği üzere Metaverse blockchain teknolojisi ile kurulacak ve merkeziyetsiz bir yapıya sahip olabilecektir. Bu durumda oluşabilecek hukuki uyuşmazlıklarda hak ihlali iddiasında bulunan kişiler hukuki sorumluluk noktasında kimlere başvurabilecek sorusu gündeme gelmektedir.
Örneğin, metaverse içerisinde kurulmuş bir giyim mağazasında çalışan rolündeki bir avatar tarafından müşteri konumundaki bir avatara karşı haksız fiil işlenmesi durumunda sorumlu Metaverse içerisindeki mağazanın gerçek dünyadaki sahibi mi olacaktır? Mağazanın içerisinde çalışan konumunda yer alan avatara gerçek dünyada sorumluluk atfedilebilmesi mümkün olacak mıdır? Avatarın kim tarafından kontrol edildiğinin nasıl ispatlanacağı ise ayrı bir hukuki tartışma olarak karşımıza çıkacaktır.
Örneğin fikri ve sınai mülkiyet hak ihlallerinde ihlalin gerçekleştiği metaverse evreninin sahibi, bu evrende iş yeri bulunan işletme, ihlali gerçekleştiren çalışanın sorumlu olup olmayacağı, bu sorumlulukların denetiminin veya yaptırımlarının nasıl yürütüleceği de bir tartışma alanıdır.
3. Metaverse Kendi Hukuk Sistemini Yaratacak Mı?
Bilindiği üzere hukuk, toplumsal kurallar bütünü olarak tanımlanmakta olup bu kuralların ihlali halinde belirli yaptırımları öngören sistemdir. Metaverse içerisinde kullanıcıların haklarının nasıl belirleneceği ve bu hakların ihlali söz konusu olduğunda nasıl yaptırımlar düzenleneceği sorusunu Metaverse'e ait bir hukuk sisteminin meydana gelecek olması olarak cevaplayabilir miyiz? Gelecekte günlük hayatın içerisine entegre olacak bir sanal dünya senaryosu öngörüyor isek, insanların Metaverse içerisinde gerçekleştireceği her eylemin koruma altına alınması gerekmektedir. Örneğin, şu anda Twitter'da diğer kullanıcılardan gelen şikayetler üzerine hesapların kısıtlanması, tweetlerin silinmesi, hesabın askıya alınması gibi yaptırımlar bizzat Twitter şirketi tarafından gerçekleştirilmektedir. Metaverse içerisinde de kullanıcıların eylemlerine karşı avatarlarının silinmesi, kısıtlanması gibi yaptırımların gerçekleştirilmesi mümkün olacak mıdır? Aynı zamanda bu yaptırımların kişilik haklarının ihlali bağlamında değerlendirilmesi gerekecektir.
Birçok Metaverse projesinin, kullanıcı davranışlarını sözleşmeye dayalı olarak yönettiğini iddia eden ve platform içerisinde yasaklama ve varlıklara el konulması gibi ihlallere yönelik çözümlere yer veren hizmet şartları vardır. Örneğin, Fortnite ve Roblox, kullanıcılarına oyuna girmeden önce hizmet şartlarını kabul etmelerini zorunlu tutmaktadır. Hizmet şartları çeşitli davranışların kısıtlanmasından platform güvenliğini sağlamak için alınan önlemlere ve uyuşmazlık çözüm yöntemlerine kadar bir dizi yaptırımı içermektedir.
Bu tür sözleşme hükümlerinin kullanıcılar arasında ya da Metaverse dışından evren içerisindeki dijital varlıkları satın alan kişiler arasında uygulanabilirlik açısından yeni sorunlar ortaya koyabileceği değerlendirilmelidir.
4. Mülkiyet Hakkı ve Kısıtlanması Söz Konusu Olabilecek midir?
Şu anda var olan Metaverse evrenlerine giriş yaparken ilk aşama evren içerisinde parsellenmiş olan arsaların satın alınması olduğu görülmektedir. The Sandbox'ta bir kullanıcı tarafından Republic Realm tarafından geliştirilen dijital bir yata 650 bin dolar ücret ödendi. Aynı şekilde Decentraland sanal evreninde Kanada merkezli bir yatırım şirketi 116 parselden oluşan 600 metrekare büyüklüğündeki arsaya 618 bin Mana (1.43 milyon dolar) ödeme yaptı.
The Sandbox, Decentraland gibi dünyaca ünlü Metaverse arsalarına yüksek miktarlarda yatırımlar yapıldığından Metaverse içerisindeki mülkiyet hakkının nasıl korunacağı önemli soruların başında gelecektir. Metaverse içerisindeki değerlerin haczinin mümkün olup olmadığı, evrendeki mülklere özel bir dokunulmazlık verilip verilmeyeceği, yetkisiz girişlerin engellenip engellenemeyeceği gibi diğer sorular da gelecekte hukukçuların gündeminde olacaktır.
5. Devletlerin Vergilendirme Politikaları Metaverse'ü etkileyecek midir?
Dünyada birçok ülkede kripto varlığın tanımı tam olarak yapılamamış olup kripto varlıkların vergilendirilmesi hususunda tartışmalar devam etmektedir. Metaverse evrenleri içerisinde alım satım işlemlerini gerçekleştirmek için kripto varlıklar ya da eşdeğer varlıklar kullanılacağından vergilendirme tartışmaları Metaverse evrenleri için tartışmalı bir alan olarak karşımıza çıkacaktır.
Metaverse'ün merkeziyetsiz yapısı göz önünde bulundurulduğunda bir vergilendirme sistemi kurulmuş olsa dahi hangi ülkenin vergi hukuku kurallarının uygulanacağının tespit edilmesi ve çifte vergilendirmeyi önlemek için alınması gereken tedbirlerin de belirlenmesi gerekecektir.
6. Metaverse'te Uygulanacak Hukuk Nasıl Belirlenecektir?
Metaverse evrenleri farklı ülkelerden kullanıcıların bir araya geldiği, merkeziyetsiz yapısı ile dünyanın farklı yerlerindeki sunucular ile bağlantıların kurulabildiği sanal dünyalardır. Bu sebeple aynı sosyal medya hesaplarında olduğu gibi farklı ülkelerde yaşayan insanların evren içerisinde yaşamış olduğu hukuki problemlerin çözümü için hangi hukuk uygulanacağı sorusu gündeme gelmektedir. Klasik anlamda milletlerarası usul hukukunun uygulama alanı bulabilmesi için devletlerin yargı yetkilerinin sınırlarının tespit edilmesi gerekecektir. Bunun için öncelikli olarak ülkelerin Metaverse evrenlerini hukuken tanıması gerekecektir.
7. Metaverse İçerisinde Depolanan Kişisel Veriler Korunabilecek Mi?
Avrupa Birliği Veri Koruma Regülasyonu (GDPR) ile ülkemizde 2016 yılında yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile özellikle internet ortamında kullanıcı verilerimiz, reklam tercihlerimiz vb. kişisel verilerimizin toplanması, kullanılması ve işleme faaliyetleri düzenlenmiştir.
Metaverse projeleri içerisinde en değerli şey "metadata" olarak karşımıza çıkacaktır. Şu anda internet üzerinden elde edilebilen kullanıcı verilerinin yanı sıra Metaverse'te AR ve VR cihazları ile birlikte davranışsal verilerin de işlenmesi ve toplanması mümkün olacaktır.
Metaverse'de beş duyunun beşini de algılamayı sağlayabilecek giyilebilir teknolojik ürünlerle birlikte davranışsal verilerimizin yani VR cihazların sensörleriyle yüz ifadelerimizin, kafa ve vücut hareketlerimizin, içerikleri gördüğümüzde nabız ve kalp atış hızlarımızın ölçümlenmesi ve işlenmesi mümkün olacaktır.
GDPR ve KVKK çerçevesinde verisi işlenen kişilerin kişisel verilerinin düzeltilmesi, silinmesi, işlenen verileri hakkında bilgi edinmesi ve unutulma hakkı gibi hakları bulunmaktadır. Metaverse ortamında toplanan verilerin kapsamı değerlendirildiğinde uygulamada sistemin nasıl işleyeceği merak konusudur. Ayrıca, veri sorumlusunun kim olacağı da tartışmalı konulardan biri olarak karşımıza çıkacaktır.
8. Şirketlerin Metaverse Dünyasına Hukuki Uyum Süreci Nasıl Sağlanacaktır?
Yerli ve yabancı şirketler Metaverse dünyasındaki gelişmeleri yakından takip ederek fırsatlara geç kalmadan sanal dünyalarda yer almak için çalışmalar yapıyorlar. Türkiye'de Metaverse ve NFT çalışmaları yaptığını açıklayan Boyner, Doğtaş, LC Waikiki, Nef, Turkcell vb. markalar kamuoyu ile paylaştıkları henüz somut bir adım atmadılar. İşletmeler bir yandan ticari anlamda yeni teknolojilerin avantajlarından yararlanmak isterken bir yandan da hukuki düzenlemelerle ilgili gelişmeleri takip etmektedir. İşletmelerin Metaverse evrenlerine dahil olduklarında karşılaşacakları hukuki sorunlar yine hukukçuların gündeminde yer alacaktır.
Metaverse içerisinde işletmelere sunulabilecek en büyük imkanlardan biri müşteri/kullanıcı deneyimlerine ilişkin verilerin toplanmasıdır. Şu anda kullanmış olduğumuz sosyal medya siteleri, e- ticaret siteleri sayesinde hakkımızda ciddi bir veri bilgisi zaten elde edilmektedir. Metaverse evrenleri içerisinde ise zaman geçiren kullanıcıların sadece kullanıcı bilgileri değil aynı zamanda davranışsal verileri de toplanabilmekte ve işlenebilmektedir. İşletmelerin özellikle reklamcılık faaliyetlerini önemli ölçüde geliştirecek olan bu özellik hukuki anlamda problemler de ortaya çıkaracaktır. İşletmeler kendi bünyelerinde bulundurabilecekleri sunucularla birlikte bir sanal evrenin içerisinde yer alabilecek olup Metaverse içerisinde tek bir merkezden veya otoriteden bahsedilemeyecektir.
Metaverse içerisindeki işletmeleri ve kullanıcıları koruma altına alabilmek için öncelikli olarak Avrupa Birliği Veri Regülasyonu (GDPR) ve Türkiye'de 2018 yılından beri yürürlükte olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde kullanıcı verilerinin toplanması, kullanması ve işlenmesi politikalarının ve sınırlarının blockchain teknolojisine uygun bir şekilde yeniden belirlenmesi gerekmektedir.
Dünyada şu anda aktif olarak kullanılabilen Meta Horizon, The Sandbox ve Decentraland isimli üç büyük Metaverse evreni bulunmaktadır. Türkiye'de ise yakın gelecekte faaliyete geçeceğini duyuran ve lansmanını yapan METAPOTAMIANS adlı metaverse evreni bulunmaktadır. Bu sitelere girişte öncelikli olarak kullanıcılara bir sözleşme sunulmaktadır. Meta Horizon; Facebook ve Instagram'da kullanmış olduğu kullanıcı metinlerini kullanmaya devam ediyor. Fakat Meta yöneticilerinden Andrew Bosworth ve Nick Clegg'in "Kullanım koşullarının, gizlilik kontrollerinin ve güvenlik önlemlerinin yeni teknolojilere uygun olmasını ve güvenlik önlemlerinin yeni teknolojilere uygun olmasını ve insanları güvende tutmasını sağlamak için çalışıyoruz" açıklamalarında bulunmuştur.[3] Diğer Metaverse evrenlerinde de kullanıcılara evren içerisindeki davranışlarından sorumlu olacaklarına dair bir kullanıcı sözleşmesi sunulmaktadır.
Metaverse dünyasına girecek olan tüm işletmeler için hangi metaverse evreninde yer alırsa alsın kullanıcılarıyla bahsetmiş olduğumuz hukuki problemlerle karşılaşma risklerini azaltmak adına kullanıcı sözleşmeleri büyük önem taşımaktadır. Şirketler ister kendi evrenini yaratsın isterse mevcut evrenlerin içerisinde kendi sunucusunu (veya sunucu hizmeti kiralamak yoluyla) kullanarak yer alsın kullanıcılarına sisteme giriş sağlarken mutlaka bir sorumluluklarının sınırlarını çizen bir kullanıcı sözleşmesi sunmalıdır.
Metaverse evreninde VR/AR teknolojilerle birlikte şirket içi toplantılar, etkinlikler vb. faaliyetler de gerçekleştirilebilir. Covid-19 ile birlikte şirketler için oldukça yaygınlaşan uzaktan çalışma sistemlerinin Metaverse evreninde daha gerçekçi bir şekilde devam ettirilmesi de söz konusu olabilecektir. Bu durumda şirket içerisindeki personel yönetmelikleri başta olmak üzere birçok hukuki metinin geliştirilmesi ve güncellenmesi de gerekecektir.
Şirketlere ait marka patentlerinin, lisanslarının Metaverse evreni içerisinde oluşabilecek ihlalleri kapsayıcı olup olmadığına dair çalışmaların yine hukukçular tarafından geliştirilmesi ve yeni teknolojilere uygun hale getirilmesi gerekecektir.
Sonuç
Hayatımıza hızlı bir şekilde dahil olan Metaverse dünyasındaki hukuki problemlere kalıcı ve uygulanabilir çözümler üretebilmek ve sunabilmek için Metaverse konseptinin, işleyiş biçiminin, blockchain teknolojisinin net bir şekilde tanımlanabilmesi gerekmektedir. Hukukun her daim toplumdaki ve teknolojideki gelişmeleri arkadan takip ediyor olduğu göz önünde bulundurulduğunda Metaverse alanında hukuki çözümlerin ortaya konulabilmesi için gelişmelerin hukukçular tarafından sıkı bir şekilde takip edilmesi gerektiğini ifade etmek yerinde olacaktır. Metaverse projelerinde yaşanacak gelişmelere dair hukukçuların daha ilk aşamalardan itibaren risk analizi yapması ve herhangi bir problem çıkmadan önce veyahut uyuşmazlık boyutuna ulaşmadan problemlerin önlemesi büyük bir önem arz etmektedir. Oluşabilecek hukuki problemlerin tespit edilmesi ardından gündeme taşınması gereken diğer bir mesele hangi çözüm yollarının tercih edileceği olacaktır. Zira mevcut hukuk sisteminin halihazırda bulunan uyuşmazlıkları kısa sürede ve etkili bir şekilde çözemediği ortadadır. Bu sebeple sorunların tespiti akabinde çözüm yollarının da yeniden tartışılması gerektiği kanaatindeyiz.
Yukarıda Metaverse ve Hukuk'a dair önemli gördüğümüz noktalara kısaca değinerek bir başlangıç yapmak istedik. Yazılarımızın devamında blockchain teknolojisine dair gelişmeleri, Dünyada ve Türkiye'de Metaverse, NFT, Kripto Para gibi alanlara ilişkin hukuki gelişmeleri, yargı kararlarını, regülasyonları takip etmeye ve sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Av. Kerim ALTINTAŞ & Av. Vildan GÜLSEV
KAYNAKÇA
1.https://www.web3teknolojisi.com/web-3-0-ve-metaverseun-sekillendirdigi-gelecegimiz/
2.https://webrazzi.com/2020/04/24/travis-scott-in-online-fortnite-konseri-12-3-milyon-kisi-tarafindan-izlendi/
3.https://uskudar.edu.tr/tr/icerik/7395/merkeziyetsiz-merkez-metaverse